Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Kültürel kodların farklı toplumlarda ve coğrafyalardaki kadın algısı üzerinde durulması gerektiren bir çeşitlilik gösteriyor. En önemli unsurlardan biri de bu kültürel kod farkı olduğunu müşaade ediyoruz.
Batı medeniyetinin baskın karakteri en çok da kadına bakışta ve onun hayattaki rolü kabulüyle ortaya çıkmıştı. Ülkelerin pek çoğunda nüfusu kırsaldan şehirlere yayılması ve kitlelerin aynı kanaldan beslenerek hayatını şekillendirmesi bu dayatmayı benimsemektedir. Artık bu mesele sadece bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının gündeminden çıkıp insanlığın topyekun ilgilendiği bir seviyeye ulaşmıştır.
Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdikleri imajın tersine kadına yönelik şidde ve cinayette hala ciddi sorunlar yaşadıklarını biliyoruz. Asla kabul edemeyiz. Kadınlarımızı güçlendirecek politikaları kararlılık sürdürüyoruz. Kadınların dışlandığı bir dünyada, insanlığın yarısından vazgeçilmiş demektir Esksiklikleri, aksaklıkları, yanlışları düzelterek bugüne kadar pek devrimi kadınlarımızın hanesine nasıl yazdırmışsak bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Bu mücadeleyi sizlerle omuz omuza sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.
Kadınlarımızın hak ve özgürlüklerini geliştirme konusunda gerçekleştirdiğimiz devrimlerdir. Asıl büyük değişimi zihinlerde sağladığımıza inanıyorum.
Kadına yönelik şiddetle en etkin mücadele edeceğimizin sözünü daha hükümete gelmeden vermiştik. 2005 yılında hukuki düzenlemeleri hayata geçirdik. Töre ve namus cinayetlerine verilen suçlara cezaları fevkalade ağırlaştırarak bu konuları gündemden çıkardık. Çalışan kadınların şartlarını iyileştirerek, doğum-süt izni haklarını yaygınlaştırdık. Anneleri koruya, kollayan, maddi olarak onları destekleyen uygulamaları başlattık. Son yargı paketiyle eşe karşı işlenmiş suçlara cezaları boşanmış eşe karşı da genişlettik. 4 ayrı ulusal eylem programı hazırladık ve uyguladık.
Ülkemizin 81 iline yaygınlaştırdığımız şiddet önleme ve izleme merkezi vasıtasıyla bugüne kadar 1 milyon kişiye hizmet verdik.