Lancet: ABD’nin dış yardım kesintileri 14 milyon ölüme yol açabilir

“`html

ABD Dış Yardım Kesintileri ve Etkileri

ABD Başkanı Donald Trump, Ocak ayının başında görevine başlamasından sadece üç gün sonra, dört genç çağrışımda bulunarak Washington DC’deki ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ofisine giriş yaptı ve bilgisayar sistemlerine erişim sağlamak amacıyla talepte bulundu.

Milyarder Elon Musk, Trump’ın dış yardımları belirli bir süre için durdurma kararını duyurduğunda, bu kişiler de yurt genelinde projelere olan ödemeleri askıya almak amacıyla orada bulundular.

ABD, 2024 yılı itibarıyla gayri safi milli gelirinin %0,22’sini (yaklaşık 63 milyar dolar) uluslararası yardımlara harcayarak dünyanın en büyük bağışçısı olmaya devam ediyor.

Yardım bütçesinin büyük bir kısmı, yıllık 40 milyar dolarlık bir bütçeye sahip olan USAID aracılığıyla dağıtılmaktadır.

Uluslararası tıp dergisi Lancet tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre, dış yardım kesintilerinin 2030’a kadar 14 milyon kişiyi ek ölüme sürükleyebileceği tahmin ediliyor.

Erken ölüm riskiyle karşı karşıya kalanların üçte birinin çocuklar olduğu bildirilmektedir.

Araştırma yazarlarından Davide Rasella, düşük ve orta gelirli ülkelerin küresel pandemilerle ya da büyük silahlı çatışmalarla benzer bir kargaşa ile karşı karşıya kaldığını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mart ayında USAID’in yardımlarının %80’inden fazlasının kesileceğini duyurmuştu.

Elon Musk, dünya genelinde yardım kuruluşları tarafından kınanan bu kesintilerin başını çekmektedir.

Barcelona Küresel Sağlık Enstitüsü’nden Rasella, USAID fonlarındaki kesintinin son 20 yılda elde edilen sağlık ilerlemelerini durdurma ya da geri alma riski taşıdığını vurguladı.

Aynı zamanda, Rasella ve ekibi, USAID yardımlarının 2001-2021 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerde 90 milyondan fazla ölümün önüne geçtiğini belirtti.

Uzmanlar, Rubio’nun açıkladığı %83’lük kesinti oranı üzerinden tahminlerini oluşturmuş ve bu kesintilerin 2030 yılı itibarıyla 14 milyon önlenebilir ölüme yol açabileceğini, bunlardan 4,5 milyonunun ise beş yaş altındaki çocuklar olacağını ifade etti.

BBC, Nisan ayında bu kesintilerden en çok etkilenen grupları belirlemek için hem kamuya açık verileri hem de hükümetten sızdırılan belgeleri inceledi:

Bir USAID çalışanı, DOGE personeli tarafından ofislere yerleşildiği süreçte üç hafta süren bir “kaos” yaşandığını dile getirdi.

USAID çalışanı, “Bunlar Musk’ın şirketlerinden gelen gençlerdi” diye belirtti ve birinin kendisine SpaceX için çalıştığını söylediğini aktardı.

Başlangıçta, bilgisayar sistemlerinde iklim, cinsiyet, enerji ve eşitlik gibi belirli kelimeleri içeren projelerin peşine düştüklerini, sonra her şeyi “kesip yakmaya” başladıklarını ifade etti:

“İnsanlar gelip, ‘Bu projeler Sudan’da iki milyon insanı doyuracak,’ dediklerinde, ‘Umurumuzda değil,’ şeklinde cevap veriyorlardı.”

İki hafta sonra Trump yönetimi, Sudan’daki Barış İçin Gıda gibi hayati programlara destek olmaya devam edeceğini açıkladı.

Fakat USAID çalışanı, bazı projelerin onaylanmasına rağmen DOGE ekiplerinin geceleri sisteme girerek projeleri iptal etmeye devam ettiğini öne sürdü.

Buna karşılık bir Beyaz Saray yetkilisi, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Yönetim, dış politika önceliklerimizle uyumlu olmayan programlar için Sudan’da verilen 18 fonu iptal etti; acil gıda yardımı için olan 37 fon ise devam ediyor,” dedi.

Yetkili ayrıca Dışişleri Bakanı’nın hangi programların sonlandırılacağına hesap verebilirlik ve stratejik koordinasyon çerçevesinde karar verdiğini ve savunmasız nüfuslar için taahhütlerin ortadan kalkmadığını dile getirdi.

Mart ortalarında, USAID’in kapatılması sonucunda 10.000’den fazla çalışandan yalnızca 15’inin Dışişleri Bakanlığı’na transfer edildiği kaydedildi.

Bu durum, dünya genelindeki yüz binlerce insanın aniden işsiz kalmasına yol açtı.

  • Trump’ın İlk Haftasında Dikkat Çeken Kararlar: ABD Dış Yardımlarını Durdurdu

Nijerya’nın kuzeyinde, çoğunlukla USAID tarafından finanse edilen bir yardım kuruluşunda çalışan Sumayya Muhammad Bala, “Bir gün uyandığınızda işsiz kaldığınızı fark etmek zor,” diyerek düşündüklerini paylaştı.

Bala, artık acil gıda yardımından mahrum kalacak olan yetersiz beslenen anne ve çocuklar ile destekledikleri hastanelerin kapandığı gün evlerine dönmek zorunda kalan hastalar için endişe duyuyor.

“Ailelerin başka bir yerde tedavi görmeye imkânı yok,” diyor ve ekliyor: “Hükümetin harekete geçeceğine dair umudumuz çok az.”

O tarihten bu yana, Dışişleri Bakanlığı’na sızan bilgiler kesintilerin boyutları hakkında ipuçları verdi.

10 Nisan tarihli bir Dışişleri Bakanlığı bilgi notunda, dış yardımların toplam 21,5 milyar dolar (yüzde 56) kesileceği belirtiliyordu.

Kesintilere Bağlı Anne ve Çocuk Sağlığı Projeleri

Sızdırılan belgelerde, anne ve çocuk sağlığına yönelik projelere fon ayrılmayacağı da vurgulandı. Sağlık politikaları alanında çalışan sivil toplum kuruluşu KFF’nin verilerine göre, ABD 2024 yılında bu alanda 1,3 milyar dolar harcayacak.

Nisan ayında yayımlanan bir BM raporu, son 25 yılda doğum sırasında ölen kadın ve çocuk sayısında %40 oranında azalma yaşandığını ancak bu alan için hala büyük miktarda fona ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Bu piyasa harcamalarının çoğu, 2023’te küresel anne ölümlerinin %70’ini oluşturan Sahra Altı Afrika’ya gönderilmiştir.

Şubat ayında iş durdurma emri gelene kadar Nijerya’nın kuzeyinde doğum bakımını iyileştirme projesinde çalışan Dr. Muhammad Abdullahi, “Son derece endişeliyim,” diyor.

Projesi, kliniklere preeklampsi, kanama ya da enfeksiyonu durdurmak için gerekli ilaçları sağlıyor, hemşireleri ve ebeleri gerektiğinde kadınları hastaneye erken sevk etmeleri için eğitiyor ve ulaşımda yardımcı oluyordu.

USAID aracılığıyla elektrik bulunmayan bir kliniğe güneş panelleri için ek fon sağlanmış ve para çekilmeden önce bir müteahhit tutmuştu. Dr. Abdullahi, “Bir kadın acil bakıma ihtiyaç duyarsa ve nakledilemezse ne olacak? Ya anne ya da bebek hayatını kaybediyor,” diyor.

  • Mamografi Yaptıran Kadınlar Anlatıyor: ‘Korkulacak Bir Şey Yokmuş’

BM’nin cinsel sağlık ve üreme sağlığı ajansı UNFPA’nın başkanı Ayman Abdelmohsen, anne ölümlerinin yüksek olduğu birçok ülkenin doğum ve yeni doğan hizmetleri için neredeyse tamamen USAID fonlarına bağımlı hale geldiğini belirtti.

“Son otuz ya da kırk yılda, bu hükümetler dış yardıma alıştı ve bu fonların kendilerine gelmesini hak ettiklerini düşündüler” dedi.

Hükümetlerin artık kendi halklarının geçimini sağlamak adına dış yardıma bağımlı olamaz hale gelmeleri gerektiğini vurguladı.

Nijerya gibi bazı ülkelerdeki sağlık bakanları bunun farkında ve durumu düzeltmek için çalışıyor fakat daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu belirtiyor Abdelmohsen.

“Mesele ABD hükümetinin finansmanı durdurması değil, bunun bu kadar ani gerçekleşmesidir,” diyor.

“Fişin bir anda çekilmesi sistemlere son derece zarar verir.”

USAID, ayrıca yılda yaklaşık 600 milyon dolarlık bir bütçeyle dünya çapında en büyük doğum kontrol hapı tedarikçilerinden biri konumundadır.

10 Nisan tarihli bilgi notuna göre bu harcamaların tamamının kesileceği bildirilmiştir.

Kesintiler olmadan önce ABD hükümeti, küresel sağlık için yılda yaklaşık 12 milyar dolar harcıyordu ve bunun büyük bir kısmı üç temel hastalığa odaklanıyordu: Verem, sıtma ve HIV.

Verem ile Mücadele ve Kesintilerin Etkisi

Verem, akciğerlerde meydana gelen ve en az bütçeye sahip hastalıklardan biri olmasına rağmen, her yıl 1,2 milyon ölümle en çok can alan hastalıktır.

BM’nin Stop TB Partnership projesinin başkanı Dr. Lucica Ditiu, ABD’nin veremle mücadele için sağlanan fonların üçte birini (yaklaşık 406 milyon dolar) karşıladığını bildirdi.

“İnsanlar veremi unuttular, bittiğini düşündüler. Veremle mücadelede tek elden destek olan ABD’dir,” dedi.

Mart ayında, Dışişleri Bakanlığı Kongre’ye, iptal edilmesi planlanan tüm hibe ve fonların ayrıntılı listesini gönderdi.

Bu liste, en az 84 projede veremle ilgili sorunları içeriyordu.

Choub Sok Chamreun, Kamboçya’daki USAID’le desteklenen 3 milyon dolarlık finansmana sahip ve iptal edilen projelerden birini yönetti.

  • Trump’ın Politikaları ABD’nin 50 Eyaletinde Protesto Edildi

Tanı konmamış verem vakalarını tespit etmek için kapı kapı dolaşan 5 bin gönüllüyü denetleyen 200 personeli yöneten Chamreun, virüsün yayılması ile mücadele ederken insanların tedavi olmasına yardımda bulunuyordu.

Ocak ayının sonunda bir iş durdurma emri aldı ve Şubat ayı içinde tüm personelini işten çıkarmak zorunda kaldı. Bazı gönüllüler çalışmalarına devam etse de vakaların sadece bir kısmını tespit edebiliyorlar.

Chamreun, “Kamboçya’da veremi 2030 yılına kadar durdurma hedefimizi gerçekleştirebileceğimizi düşünüyordum, şimdi bunu pek olası görmüyorum,” dedi.

Dr. Ditiu’nun ajansı, halen ABD’den fon almayı sürdürüyor fakat ne kadar süre devam edeceğinden emin değil.

Dr. Ditiu, “Dünyanın veremin yayılmasına karşı tek bir bağışçıya bağımlı olması kabul edilemez,” diyerek, “Kumdan bir kale gibiydi ve bir dalga geldiğinde, her şeyi silip süpürdü,” şeklinde konuştu.

  • Trump’ın İlk 100 Gününe Damga Vuran Altı Dönüm Noktası

HIV ve AIDS ile Mücadelede Kesintiler

Son on yıl boyunca ABD, HIV ve AIDS ile mücadele için Başkan’ın AIDS Yardım Acil Planı (Pepfar) aracılığıyla yılda yaklaşık 5 milyar dolar harcadı.

Yardım kesintilerinin duyurulmasından bir hafta sonra Dışişleri Bakanlığı, Pepfar’ın bazı faaliyetlerine muafiyet tanıdı. Anneden çocuğa geçişi durdurma projelerinin de kurtarılanlar arasında olması gerekiyordu, fakat Nisan ayında New York Times, dünya genelindeki bu projeleri yürüten 270 bin kişinin işe gelmemelerinin söylendiğini bildirdi.

Nisan ayı başında The Lancet’te yayımlanan bir araştırmaya göre, Pepfar’ın tamamen durdurulması durumunda 2030 yılına kadar çocuklarda bir milyon yeni HIV enfeksiyonu bekleniyor ve 500 bin çocuk hayatını kaybedebilir.

Sıtma Sorunu ve Yardım Kesintileri

ABD daha önce sıtmanın önlenmesi için küresel olarak her yıl yaklaşık 1 milyar dolar katkıda bulunmaktaydı. Ancak, AFP haber ajansı, Nijerya’nın kuzeyinde sıtma hastalarını tedavi eden kliniklerin çoktan kapatıldığını bildirdi.

ABD’nin kamu hastaneleri için sıtma testleri ve tedavilerinin ana sağlayıcı olduğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ise desteklerin bir kısmının kesildiği kaydedildi. Hangi sıtma projelerinin kurtarılacağı ise belirsizliğini korumaktadır.

ABD, bu hastalıklarla mücadele için doğrudan yaptığı harcamalardan ayrı olarak, Birleşmiş Milletler’in verem, sıtma ve HIV ile mücadele için oluşturduğu Küresel Fon‘a yılda 2 milyar dolara kadar katkı sağlamaktaydı ve bu fonun bütçesinin üçte biri ABD tarafından karşılanıyordu.

10 Nisan tarihli bilgi notunda, katkının yarıdan fazla azaltılacağı ve ABD’nin diğer bağışçılar tarafından sağlanan her dört dolara karşılık bir dolar bağışta bulunacağı ifade ediliyordu.

Ayrıca, HIV, sıtma ve verem haricinde “diğer sağlık programlarına fon ayrılmayacağı” belirtildi. Bu durum, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki mpox (maymun çiçeği) tedavi merkezi veya Uganda’daki Ebola önleme programları gibi projelerin de artık finanse edilmeyeceği anlamına gelmektedir.

  • Gana, Sıtma Aşısını Onaylayan İlk Ülke Oldu
  • Maymun Çiçeği Virüsü Nedir, Nasıl Bulaşır, Bu Hastalığın Tedavisi Var mı?

Dışişleri Bakanlığı, hayati öneme sahip programları koruyacaklarını ifade etmiş olsa da, 10 Nisan tarihli notta belirtilen değişikliklerin acil yardımların %55 oranında azalmasına yol açacağı öngörülmektedir.

“Başlık II Barış için Gıda” adı altında, ihtiyaç fazlası ABD mahsullerinin muhtaç ülkelere gönderimine yönelik bir programın tamamen kaldırıldığı da belirtilmiştir.

Dr. Abdelmohsen, “Bu tür durumlarda yardım, tek ve yegâne seçenektir. Yardımları sona erdirdiğinizde, bu bir felakettir,” demektedir.

Trump yönetimi daha önce USAID’in, ABD’nin dış politika çıkarlarıyla örtüşmediğini belirterek, “vergi mükelleflerinin paralarını idare eden bir yöneticiler olarak rolleri gereği” devam eden dış yardımların “ABD’nin temel ulusal çıkarlarını ilerletmesi gerektiğini” ifade etmiştir.

Yıllar geçtikçe, pek çok eleştirmen, bunun israf olduğu ve yabancı paraların tehlikeli bir bağımlılığına yol açtığı konusunda hemfikir olmuştur. Ancak çoğu uzman, fonların bu kadar sert bir şekilde kesilmesinin geri dönüşü olmayan zararlara yol açacağı konusunda hem fikirdir.

“`

Related Posts

Ankara’da CHP’li gençlere polis müdahalesi

Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 100. günü sebebiyle CHP Ankara Gençlik Kolları’nın yürüyüşüne polis müdahale etti.

Sinop’ta 6,5 kilogramlık beyaz kötek balığı avlandı

Sinop’un Türkeli ilçesinde 6,5 kilogram ağırlığında beyaz kötek balığı yakalandı.

Eylemci Pikachu Saraçhane için yola çıktı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla tüm yurtta başlayan protestolarda ünlenen eylemci Pikachu bu kez de Saraçhane’deki miting için Antalya’dan yola çıktı.

Bursa’da deprem! İstanbul’da da hissedildi

Bursa Gemlik’te 3.9 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem İstanbul’da da hissedildi. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, depreme ilişkin açıklama yaptı.

Mahkemeden dikkat çeken Saraçhane kararı: Polisler için suç duyurusunda bulunulacak!

İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, CHP PM üyesi Berkay Gezgin’in de aralarında bulunduğu 139 sanıklı Saraçhane eylemleri davasında, polislerin ve diğer kamu görevlilerinin hukuka aykırı eylemleri için suç duyurusunda bulunma kararı aldı.

David Lammy Ankara’da: Bakan Fidan ile görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy ile bir araya geldi.