TÜİK tarafından açıklanan Nisan ayı enflasyon verileri, gıda fiyatlarındaki artışın boyutunu gözler önüne serdi. Yüzde 3,18 olan aylık enflasyon oranı, yıllık oranda ise yüzde 69,80’e yükseldi. Bu durum, vatandaşın temel gıda maddelerine erişimini zorlaştırırken, gıda kalitesinde de düşüşlere neden oldu.
Yüksek enflasyon, bazı üreticileri ürünlerinde hile yapmaya yöneltti.
Gramaj düşürme, ambalajlamada değişiklik yapma gibi yöntemlerle ürünlerin net miktarını azaltarak, aynı fiyata daha az ürün satma yoluna gittiler. Bu durum, “skimpflasyon” ve “shrinkflasyon” olarak adlandırılan yeni enflasyon türlerinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Skimpflasyon: Üreticinin, sattığı ürünün kalitesini veya miktarını düşürmesi anlamına gelir. Örneğin, yağsız süt yerine yağlı sütten üretim yapmak, yarım yağlı tereyağı yerine tam yağlı tereyağı kullanmak gibi.
Shrinkflasyon: Ambalaj boyutlarını değiştirerek veya ürünün net miktarını azaltarak tüketiciyi aldatma yöntemidir. Örneğin, aynı miktarda bisküviyi daha büyük bir ambalaja koymak veya çikolatanın ağırlığını azaltmak gibi.
Uzmanlar, bu durumun sadece tüketiciyi aldatmakla kalmadığını, aynı zamanda gıda güvenliğini de tehlikeye attığını vurguluyor.
Gıda Mühendisi Nurten Sırma, “Yüksek gıda enflasyonu üreticinin planlama hatası yapmasına neden oluyor ve yine fiyatlara yansıyor” diyerek, bu sorunun çözümü için yetkililerden acil önlem almalarını talep ediyor.
Sırma ayrıca, gıda fiyatlarındaki artışın sadece üreticilerin hile yapmasıyla sınırlı olmadığını, “greedflasyon” olarak adlandırılan bir durumun da söz konusu olduğunu belirtiyor. Bu, bazı firmaların arz-talep dengesini bozarak ürün fiyatlarını yükseltmesi anlamına geliyor.